Doç. Dr. Alexander Pappas

Türk Üroloji Dergisi – Turkish Journal of Urology

2010;36(3):219-225

DOI: 10.5152/tud.2010.020

Osmanlı Dönemi Ürolojisinde Üç İsim

Three names in the urology of Ottoman period

Vural Solok

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, Emekli Öğretim Üyesi ve Başkanı, İstanbul

Doç. Dr. Alexander Pappas (1877-1942)

decumontAskeri ve sivil tıbbiyenin 1909’da birleştirilmesi ile Haydarpaşa’daki binada faaliyete geçen Tıp Fakültesi’nde, Cemil Paşa’nın ileri görüşü ile birçok yeni uygulamalar yapılmıştır. Bu şekilde hem eğitim sistemi düzenlenmiş, hem de cerrahide yeni çağdaş uygulamalar başlamıştır. Genitoüriner sistem hastalıkları ve cerrahisinin ayrılması Cemil Paşa tarafından düşünülmüş ve kendi cerrahi kliniğinde dört yatağı ürolojik hastalara ayırmıştır. Batıda, genitoüriner hastalıklar ve cerrahisi, cerrahiden ayrılmış, kendi özerkliğine kavuşmuştur. Nitekim 1896 yılında Fransa’da, 1904’de Amerika’da, 1905’de Almanya’da, 1906 yılında da İtalya’da üroloji dernekleri kurulmuştur. Cemil Paşa Fransa’da bulunduğu dönemde Fransız Üroloji Derneği’nin kuruluşunda bulunmuş ve üyesi olmuştur. Paşa, batıda gelişen yeni düşünce yapısına uzak olmadığından, ayrı bir üroloji kliniği kurulmasına öncü olmuş ve kendi kliniğinden yatak vererek, tıp fakültesinde bunun temelini atmıştır.

Cemil Paşa Fransa’da tanıdığı Paris Necker Hastanesi internlerinden Dr. Pappas’ı doçent olarak üroloji kliniğini kurmak üzere tıp fakültesine davet etmiştir.
Meşrutiyetin 1908 yılında ilanı, Osmanlı Devleti’nde yeni bir anlayışı getirirken, önündeki 10 yılın büyük çalkantılar içinde geçeceğinin de işaretlerini veriyordu. Osmanlı Devleti bir tarafta isyanlarla uğraşırken, Balkan Savaşı ve peşinden gelen I. Dünya Savaşı ve mütareke, ülkenin işgali ve İstiklal Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu bu yılların istikrarlı bir dönem olmadığının göstergeleridir. Bu yıllarda tıp eğitimi çok düzgün yapılamamıştır. Öğretim üyeleri ve öğrenciler zaman zaman eğitimden alınarak cephelere gönderilmiştir. Eğitim yer yer kesilmiştir. Dr. Pappas işte böyle çalkantılı bir dönem içinde İstanbul’da görev yapmıştır.

alexander pappasDoç. Dr. Alexander Pappas 1877 temmuz ayında İstanbul’da doğmuştur. İstanbul tüccarlarından Jorj Pappadopulos ailesinin 13 çocuğundan onuncusudur. İlk ve orta eğitimini İstanbul’da tamamlamış ve 17 yaşında Paris’e gönderilmiş ve orada Lacanal Lisesi’ne girmiştir. 1896 yılında edebiyat bakoleryasını vererek liseden mezun olmuştur. Aynı yıl Paris Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yazılmıştır. Eğitimine 1897 yılında ara vererek, Osmanlı Yunan savaşında gönüllü olarak Yunan ordusuna katılmak üzere Yunanistan’a gitmiştir. Burada büyük bir sükutu hayale uğramıştır. Tıp fakültesinde eğitimine 1899’da yeniden devam eder ve beş yıl sonra 800 kişinin girdiği ve 60 kişinin alınacağı sınavda çok başarılı bir derece ile asistan olarak üroloji kliniğine girer. Burada Prof. Guyon, Prof. Albarran, Prof. Poirier, Prof. Cuneo ve Prof. Marion yanında eğitim görerek üroloji uzmanı olmuştur.

Dr. Photis Photiadis’in kızı Helen ile 1906 yılında İstanbul’da evlenmiştir. Paris’e dönerek 1910 yılına kadar, Paris Tıp Fakültesi’nde doçent seviyesinde çalışmıştır. Kendi arzusu ile Yunanistan’a giderek, üniversitede çalışma imkanı arar, fakat istediği ortamı bulamadığı bu dönemde, Cemil Paşa’dan gelen davet ile doğduğu şehir olan İstanbul’a gelerek, Tıp Fakültesi’nde Üroloji Kliniği’nin kuruluşunu gerçekleştirmiştir. Prof. Dr. Behçet Sabit Erduran bu kliniğin ilk asistanıdır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarında huzursuzluk özellikle Balkanlar’da aşırı derece yükselmiş ve İtalyan’ların Trablus’a saldırması ile Osmanlı savaşa girmiştir. Bu savaş 1911-1912 yıllarında sürmüş ve akabinde de Balkan Savaşı çıkmıştır. bu savaşın etkileri 1912-1913 yıllarının sonuna kadar sürmüş. Bir yıl sonra da 1914’de I. Dünya Savaşı başlamıştır. Bu savaşlar eğitimin düzensizleşmesine neden olurken, Tıp Fakültesi öğrencileri de savaşa katılmışlardır. Ancak Tıp Fakültesi Üroloji Kliniği’nde çalışmalar devam ediyordu. Klinikte mesane taşı ameliyatları yapılırken, büyük ameliyatlar daha çok cerrahi kliniğinde yapılıyordu. Savaşın 1918’de sonlanması ile Dr. Pappas, Yunan milliyetçiliği duygularına kapılarak, Tıp Fakültesi Üroloji Kliniği’nden istifa ederek ayrılmıştır. Ancak bir süre daha kendi özel muayenehanesinde hasta bakmağa devam etmiştir. Yunanistan’ın İstanbul’daki büyük emelleri için Dr. Pappas çok gayret göstermesine rağmen 1920 yılında Yunanistan’da yapılan seçimlerde Venizelos’un kaybetmesi, Dr. Pappas’ın da hayallerinin yıkılmasına neden olmuştur.

Dr. Pappas’ın istifasından sonra, Üroloji Kliniği’nde eğitim hemen hemen durmuştur. Ancak, Cağaloğlu’unda açılan poliklinikler aracılığı ile bir nevi faaliyet gösterilmiş, burada Dr. Bahattin Lütfi Varnalı çalışmıştır. Mütarekede Fransız askeri hekimlerinden operatör Dr. Decumont, Varnalı ile bir süre beraber poliklinik hizmeti vermişlerdir.
Yunan ordusunun 1922’de yenilerek, kaçarcasına İzmir’den gemilere binmesi, Dr. Pappas’ın bütün ümitlerinin kaybolmasına neden olmuştur. Nitekim aynı yıl Pappas, büyük bir gizlilik içinde karısı ve altı çocuğu ile İstanbul’u geri dönmemek üzere terk etmiştir.

Atina’ya 1922 yılında gelen Dr. Pappas, hayatının üçüncü ve son dönemine başlamış bulunuyordu. Burada bir tutku ile bağlı olduğu politikaya girmiştir. Nitekim 1926 yılında G. Kondilis kabinesinde Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı yapmıştır.

Fakat aynı yıl bakanlıktan istifa etmiştir. Evanghélismos Hastanesi III. Cerrahi Kliniği Direktörlüğü görevini 1927’de almıştır. Burada üroloji eğitimi verirken, genç cerrahlarla yeni bir ekip kurarak, Yunanistan’ın her köşesinden gelen hastalara hizmet vermiştir.

Venizelos’un politikaya geri dönmesi ile Dr. Pappas 1928’de Sağlık Bakanlığı’na getirilmiştir. Daha sonra da Atina’dan vekil seçilmiştir. Bakanlık döneminde bilimsel temelli çalışmaların yanında, sıtma ve tüberküloz hastalıklarının eradikasyonuna büyük önem vermiştir. O dönemde Yunanistan’da şehirlerde ve kırsal bölgelerde bu hastalıklardan büyük kayıplar veriliyordu. Bakanlık yaptığı zaman içinde Atina da Hijyen Enstitüsü, Hijyen Merkezi ve Hemşire Okulu’nu kurmuştur. Ayrıca emekli hekimler için yardımlaşma sandığını da kurmuştur.

Bakanlıktan 1931 yılında ayrılmış, bütün çalışmalarını Scingrou caddesindeki “Mavi Haç” kliniğinin yönetimine hasretmiştir. Paris’te 1934’de Cerrahi Akademisi üyeliğine seçilmiştir. İtalyan Yunan savaşı nedeniyle 1940’ta başlarında hastane savaş yaralılarına tahsis edildiği için bir süre de ağır savaş yaralılarının bakımını üslenmiştir. Daha sonra yeniden döndüğü Evanghélismos ve Saint-Antoine hastanelerinde çalışmalarına devam etmiştir. Bir hekim arkadaşının böbrek tümörü ameliyatı sırasında geçirdiği kalp enfarktüsü sonucu 2 Aralık 1942 tarihinde vefat etmiştir.
Dr. Pappas, Türk Üroloji tarihinde üroloji nosyonunun Tıp Fakültesi bünyesinde kurulması ve daha sonraki gelişmelere olanak veren düzenlemeleri yapması açısından önem taşır. Bütün bunlara karşılık İstanbul’da doğmasına ve liseye kadar olan eğitimini bu şehirde almasına ve bütün ailesinin yerleşik olarak aynı şehirde yaşamasına rağmen, aşırı derecede bir Yunan milliyetçiliği mefküresini gütmüştür. Yunanlıların savaşı kazanarak İstanbul’a hakim olmalarını hep hayal etmiş ve bu yönde çalışmıştır. Fakat düşündüklerinin başarıya erişmemesi ve tamamen ters dönmesi ile gizlice karısı ve 6 çocuğu ile Atina’ya kaçmıştır.

Dr. Pappas Atina’da çok başarılı bir yaşam sürmüştür. Eğitim, Kültür ve Sağlık Bakanlığı yapmış, çeşitli sağlık merkezleri ve dernekleri kurmuştur. Atina’da iyi bir hasta kitlesine sahip olmuştur. Dr. Pappas ayrıca güzel sanatların resim bölümü ile ilgilenmiş ve vakit buldukça da natürmort ve portre üzerine çalışmıştır. Desen ve yağlı boyalarını kapsayan bir kitap, 1983 yılında heykel sanatçısı olan oğlu Jean Pappas tarafından Atina’da yayınlanmıştır.

Çok önemli bir dönem olan 1909 ile 1923 yıllarında, çeşitli politik kargaşalıklar, Osmanlı-İtalyan Savaşı, akabinde Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı, Meşrutiyet ve arkasından gelen Anadolu Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu yaşanmıştır. Dr. Pappas işte böyle bir dönemde Tıp Fakültes’inde Üroloji Kliniğinin kurulmasında rol almış, eğitim vermiş, gelecekte üroloji biliminin gelişmesinde önemli yerler tutacak hekim grubunu yönlendirmiştir. Bu nedenle Türk ürolojisinde unutulmaması gereken bir isimdir.

Kaynaklar

1. Erduran BS. Yirminci asırda modern üroloji ve Türkiye’de ürolojinin tarihçesi. Türk Üroloji Dergisi 1936;1:117.
2. Dabağyan LP. Emperyalistler Kıskacında Ermeni Tehciri (Türk Ermenileri). İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık; 2007. p. 808-9.
3. Güvenç N. Cumhuriyetin 50. Yılında İstanbul Tıp Fakültesi. 1983. p. 106.
4. Köseyan V. İstanbul’daki Askeri ve Mülkiye Ermeni Öğretim Üyeleri. Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Aylık Dergisi. İstanbul: 1993.
5. McCullough DL. J. Marion Sims (1813-1883). Invest Urol 1974;12:246-8.

6. Mezburyan AN. Ermeni ve Ermeni Asıllı Hekimler. “Alfabetik İsim Listesi” 1688-1940. İstanbul: Becidyan Matbaası; 1940. p. 75.
7. Mezbur A. Ermeni Hekimler (Universitaires). 1688-1940. İstanbul: Becid Basımevi; 1950.
8. Nirven SN. Türk Hekimliğinde 140. yıl Dolayısıyla (Mütareke’de İstanbul Üniversitesi). Dirim Dergisi 1969:297-300.
9. Özbay K. Türk Asker Hekimliği Tarihi ve Asker Hastaneleri. İstanbul: Yörük Basımevi; 1976. p. 170, 262.
10. Pappas J. Dessins et Peintures du chirurgien Alexandre Pappas L. Atina: Karydakis Matbaası; 1983.
11. Solok V. Uluslararası üroloji birliğinin kuruluşu, I ve II uluslararası kurultayları ve Osmanlı hekimleri. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dergisi 1975;6:127-36.
12. Solok V. Son yüzyıl içinde Türk ürolojisinin tarihsel ve dinamik değişimi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dergisi 1981;12:312-25.

13. Solok V. Türkiye de ürolojinin tarihçesi. Aktüel Tıp Dergisi 2002;7:1-4.
14. Solok V, Çek M. History of urology in Turkey. Eur Hist Urol 1999;6:69-87.
15. Surp Pırgiç Hastanesi 1900 Yılı Salnamesi: Mirliva Andon Nafilyan Paşa. p. 304.
16. Şoğanat Yıllığı: Andon Nafilyan Paşa (1831-1912). Agop Apelyan Matbaası; 1975. p. 39.
17. Torkomian V. Les anciens professeurs arméniens de la fac. de Médicine de Constantinople IX Congres Int Hist Med Romanie. 10-18 Eylül 1932.
18. Yıldırım N. Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi. p. 335-6.

Yazışma (Correspondence): Prof. Dr. Vural Solok. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı, Emekli Öğretim Üyesi ve Başkanı, İstanbul, Türkiye
Tel: 0212 232 46 89 e-mail: vuralsolok@gmail.com